Kültür

Kültür Biriminin Kuruluş Amacı;

Üsküdar Üniversitesi, eğitim öğretim faaliyetleri ve bilimsel çalışmaların yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklere de büyük önem vermektedir. Sağlık, Kültür ve Spor Direktörlüğümüz bünyesindeki öğrenci kulüpleri tarafından, öğrencilerimizin ilgi alanlarına göre ders dışı zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmelerini sağlamak amacıyla eğitim-öğretim yılı boyunca üniversitemizde çeşitli kültürel, sosyal etkinlikler düzenlenmektedir. Bu faaliyetlerle öğrencilerin sosyal, kültürel katılımları, yeni ilgi alanları kazanmaları dolayısıyla yetenek ve kişiliklerinin sağlıklı bir şekilde gelişmesi, kültürel yönden gelişimlerine katkıda bulunulması amacıyla kurulmuştur.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Direktörlüğü bünyesinde, kültürel faaliyetleri de destekleyen çeşitli öğrenci kulüplerini barındırmakta ve desteklemektedir. Öğrencilerimizin bilimsel, sosyal, kültürel, sportif ve sanatsal etkinliklerde bulunabilmeleri amacıyla 2020-2021 eğitim-öğretim yılı verilerine göre aktif faaliyet gösteren 68 öğrenci kulübü ve bunlara üye 13.000 öğrenci bulunmaktadır.

Kültür nedir?

Kültür, insanoğlunun maddi ve manevi olarak ürettiği ve geliştirdiği değerler bütünüdür; Gelenekleri ve görenekleri, müziği ve folkloru, dini, dili, giyimi, mimarisi, yemek ve mutfak kültürü gibi birçok anlamı içerisinde barındırır. Burada “maddi değerlerden” kastımız, bir milletin yeme, içme, eğlenme ve geçimini sağlama gibi faaliyetler ve etkinliklerdir. “Manevi değerler” ise, milletin duygu ve düşünceleri ile inanç ve ahlak, gelenek ve göreneklerini içeren özellikleri içinde barındırır.

Kültürel Kapsamı ve Özellikleri

Kültür, bir toplumda nesilden nesile akan bir ırmak gibidir. İzlerini taşıdığı coğrafyalardan ve tarih katmanlardan kopardığı sosyal minarel ve vitaminlerle, ulaştığı nesilleri ve toplumları besler. Elbette kültürlerin birçok özellikleri vardır.

Bazılarını söyle sıralamak mümkündür;

  • Kültür; Toplumların ruhudur,
  • Kültür; Tarihten beslenir,
  • Kültür; Coğrafyalardan etkilenir ve şekillenir,
  • Kültür; Sürekli gelişen ve yenilenen bir haldedir,
  • Kültür; Toplumların hayat felsefesini oluşturur,
  • Kültür; Toplumları disipline eder,
  • Kültür; Toplumları birleştirir ve kaynaştırır.

  • Kültür, sosyal bir organizasyon olan topluma ait ortak yaşayış düzeninin, zaman içinde değişme, gelişme ve yenilenme özellikleri taşıyan bir bütünü oldu­ğu için canlı ve tabiî bir varlık niteliğindedir. Durağan bir yapıya değil, dinamik bir yapıya sahiptir. Bir toplumun yaşama düzenine bağlı olarak doğup gelişir. Onun için de hayatın dışında değil içindedir. Toplum varlığının akışına gö­re şekillenerek tıpkı coğrafya şartlarına göre biçimlenen ve durmadan akıp giden bir ırmak gibi yol alır.
  • Kültür aynı zamanda sosyal bir varlıktır. Bunun sebebi şahısların üstüne çıkarak topluma hük­meden kendine has bir düzeni ve kuralları vardır. Bu düzene ve kurallara, aykırı davranışlar ve dış müdahaleler, onun sağlıklı yol alışını engeller ve varoluşunu tehlikeye atar. Bu gibi durumlarda kültür öğeleri gereken tepkiyi de gösterir. Bu tepki kendisini, toplumda huzursuzluk ve kültür bunalımı şeklinde ortaya koyar. Kültür, her toplumun kendi özgü davranışlarının bir eseri ol­duğu için millî bir kişilik yapısına sahiptir. Bu orijinalliği kendi kaynaklarından beslenmesiyle ve özüne sadık kalması ile sağlanır.
  • Kültürün eski nesilden yeni nesile aktarılan bir miras olması onun değişmediği anlamına gelmez. Çünkü miras devralan yeni kuşak yaptığı yenilik ve değişmelerle kültürün zenginleşmesine yardım eder. Mevcut kültüre yeni bazı unsurlar eklendiği gibi bazı unsurlarda çıkarılır. Kültür durgun olduğu kadar değişkendir. Kültür belli bir kişi veya toplumca oluşturulmaz. Kültür zamanla değiştiği gibi, gruptan gruba da farklılık gösterir. Kültürün bütün parçalarının değişme hızı ve temposu aynı değildir. Kültür değişir ama bu değişim uyum yoluyla gerçekleşir. Her ne kadar doğal şartlar kültürü değiştirecek kadar güçlü olmasa da kültürler zaman boyutu içinde doğal çevreye uyum gösterirler. Toplumsal şartlar ve ihtiyaçlar değiştikçe geleneksel çözüm yollarının sağladığı doyum düzeyi de azalır ve değişir. Değişen şartlar karşısında ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayacak ve sorunları çözecek yeni yol ve yöntemler veya araçlar oluşturulur. Kültür, yeni ihtiyaçlar ve sorunlar karşısında insanların geliştirdikleri yeni fikirler ve icatlarla değişime uğrar.                                  
  • Kültür ortak ve bütünleştirici bir yaklaşımla ifade edildiği için somut olarak gösterilebilen bir şey değil, bir soyutlamadır. Kültürü hayatın içinde somut olarak işaret edemeyiz. Onu belirli davranışlar, tutumlar, değer yargıları aracılığıyla hisseder ve algılarız. Kültürü araştırmak, belirli davranış ve tutumların arkasında yatan ana metni görebilmekle mümkündür. Sebebi ise bütün davranış ve tutumların bir kültürel referansı vardır. Bir başka deyişle kültür araştırması bu referansların ortaya çıkarılması çabasıdır. Bir kültürden bahsetmek, aslında belirli bir topluluğun günlük yaşamına hükmeden, ona yön veren değerlerden, norm ve kurallardan bahsetmek demektir. Günlük yaşamın gözlemlenmesi, bu yaşama yayılan davranış ve tutumların arkasında yatan tutarlı bütünlüğe, yani soyut düzleme ulaşmak için bir araçtır.
  • Bir kültürün sınırları, o toplumun siyasi, idari ve coğrafi sınırları ile çakışık değildir. Başka deyişle, kültür kavramının sınırları ulusun siyasal sınırları ile belirlenemez. Günümüzde yaygın bir sınıflamaya göre "Doğu Kültürü" ve "Batı Kültürü" ayrımı yapılır. Oysa bu ayrımın sınırları belirsizdir. Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve İslam kültürleri iç içe girmiş kültür alanlarıdır. Bunları birbirlerinden ayıran sınırları kestirmek kolay, hatta mümkün değildir. Kültür varlığı birkaç ülkeyi içine alabildiği gibi, bir ülkenin ulusal sınırları içinde çok sayıda değişik kültür bölgeleri / alt kültürler bulunabilir. Ayrıca bir ülke, kullanılan sınıflama ölçütlerine göre, tarih, coğrafya, dil, din, töre, ekonomi ve siyaset bakımından farklı kültür alanlarına girebilir. Bu konuda örnek olarak Türkiye gösterilebilir. Türkiye tarih ve dil bakımından bir Asya kültürüdür; tarihinin ve dilinin kaynakları Doğu'dadır. Türkler bin yıldır Anadolu'da yaşadıklarından Ortadoğu ve Anadolu'daki geçmiş ve yaşayan kültürlerden etkilenmişlerdir. Müslüman oldukları için İslam kültürünün, Akdeniz bölgesindeki yerleşimleriyle Akdeniz kültürünün üyesi sayılırlar. Ekonomide ve siyasette Batı ülkelerini model aldığı için Batı Avrupa kültürüne katılmaya çalışmaktadır. Öte yandan, son yıllardaki siyasi gelişmelerin sonucu olarak Asya'daki kültürlerle de tarihten ve kökten gelen kültürel bağlarını yeniden kurmaya çalışmaktadır. Bunlardan hangisi gerçek Türk kültürüdür? Tek tek hiçbiri denilemez ama Türk kültürü bütün bunların bir bileşkesidir. Bu bakımdan değişik ve kendine özgüdür, kendine benzeyen bir bütünlük gösterir.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Direktörlüğü olarak, Toplumun ruhu olan kültür dinamiğini yaşamak, yaşatmak ve özümsemek maksadıyla öğrenci kulüplerimiz, yoğun kültürel etkinlikler gerçekleştirmektedirler.

Sosyal ve kültürel faaliyetler dışındaki sportif faaliyetlere ait bilgi almak için bu bağlantı üzerinden erişim sağlayabilirsiniz.