29 Şubat 2024

Geçmişten Günümüze Nobel Ödüllerine Yolculuk

Üsküdar Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı (SKS) tarafından düzenlenen “Nobel Sunumu” konulu etkinlik 19 Şubat 2024 tarihinde NP Sağlık Yerleşkesi İbn-i Sina Oditoryumunda gerçekleştirildi.

Etkinlikte davetli konuşmacı olarak Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı ve NPİstanbul Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ yer aldı.

Tanrıdağ, yaptığı sunumda Nobel’in ne olduğunu, bizim için önemini ve geçmişten günümüze nobel ödülleri tarihini ele aldı. Bununla birlikte Tanrıdağ, geçtiğimiz yılın nobel ödülleri hakkındaki görüşlere ve yapılan eleştirilere de dikkat çekti.

Nobel İktisadi Ödülü ve Nöropazarlamanın Doğuşu

Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, nöropazarlamanın doğuşunu Nobel İktisadi Ödülü’nün temsil ettiğini belirtti. Nöropazarlamanın, iktisat bilimi ile nörobilimin birleştiği ve bireysel insan davranışlarını incelediği bir disiplin bir disiplin olduğunu ve üniversitemizin de bu konuda ciddi çalışmaları olduğunu vurguladı.

Tanrıdağ, nöropazarlamanın beyin aktivitelerini insanların ekonomik, sosyal ve psikolojik davranışlarını ilgilendiren ve yönlendiren bir bilim dalı olduğunu da ifade etti. Bilhassa, 1981 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü ile 2002 Nobel İktisat Ödülü arasında doğrusallık olduğunu belirtti ve beyin çalışmalarının farklı disiplinlerdeki insan davranışlarını etkilediğine de dikkat çekti.

20.yüzyılda Fizik ve Kimya İlişkisi Ele Alındı

Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, 20. Yüzyılın önemli bir kısmında kimya ve fiziğin aynı noktalarda birleştiğine işaret etti. Ayrıca kuantum fiziğinin popülerleşmesiyle fizik ve kimya arasındaki ilişkinin daha da güçlendiğini, bu durumun Nobel Ödüllerinin disiplinler arası bir tutumla verilmesine neden olduğunu da sözlerine ekledi.

2023 Nobel Kimya Ödülü, temelinde fiziğin bir konusu olsa da, kuantum noktalarının belirlenmesiyle birlikte disiplinler arası çalışmanın da önemini vurgulandığını belirtti.

Tanrıdağ aynı zamanda 1986 Nobel ödülünün genetik mekanizmaların farklı işleyişini ortaya koyduğunu da ve ödülün pek çok insanın tedavi edilebilir olduğunun anlaşılmasına büyük katkı sağladığını da belirtti.

Genetik mekanizmaların “Apoptotik ve Anti apoptokik” programlar dahilinde çalıştığını ve bu mekanizmaların doğuştan gelen bir özellik olarak yaşlanma sürecini etkileyebileceğini ifade etti. Bu bakımdan Tanrıdağ, 1986 Ödülü’nün genetik mekanizmaların farklılığını göstermesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

Son olarak Tanrıdağ, Nobel’den başlayarak dünyayı anlamlandırmanın en iyi ve tek yolunun “Yakın tarihi öğrenmekten geçtiğini” söyledi. Etkinlik, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla son buldu.


Görüntülenme